Ticaretin Kolaylaştırılması Müzakereleri



Sayın Üyemiz,

TOBB tarafından Odamıza iletilen 8 Kasım 2017 tarihli, 17209 sayılı yazıda, ülkemiz ile Norveç, İsviçre, İzlanda ve Liechtenstein’da oluşan Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması’nın revizyonu kapsamında anlaşmaya eklenmesi öngörülen Ticaretin Kolaylaştırılması Faslı müzakereleri ile ilgili özel sektörün değerlendirmelerine ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.

Bilindiği üzere, Dünya Ticaret Örgütü Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması 22 Şubat 2017 tarihinde küresel olarak yürürlüğe girmiştir. Uzun bir müzakere dönemi sonrasında kabul edilen Anlaşma’ya, 1 Kasım 2017 tarihi itibariyle 122 ülke taraf bulunmakta ve anılan rakam gün geçtikçe artmaktadır.

Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması; dış ticaretin etkinliğini artıracak, maliyet ve işlem sürecini kısaltacak her türlü düzenlemeyi kapsayan ticaretin kolaylaştırılması kavramı çerçevesinde gümrük ve ticaret işlemlerinin ve idari süreçlerin modernizasyonu ve basitleştirilmesi, ileri teknoloji kullanımı, altyapının geliştirilmesi ve standartların uyumlaştırılması gibi ihracat, ithalat ve transit prosedürlerinin daha kolay, daha hızlı ve daha düşük maliyetli yapılabilmesini amaçlayan bir politikalar seti olarak önem taşımaktadır. Anlaşma ayrıca; gerek ulusal boyutta dış ticarete konu eşya akış prosedürlerimizin iyileştirilmesi ve gerekse de ihracatçılarımızın dış pazarlara girişinde kolaylaştırılmış sınır geçiş prosedürlerine tabi olmaları bakımından da önemlidir.

Bu kapsamda; 3 Aralık 2016 tarihli ve 29907 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2016/27 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması hükümlerine uygun olarak gerek ülke içerisindeki işlemlerin takibatı ve gerekli iyileştirmelerin yapılması ve gerekse de yurtdışında ihracatçılarımızın Anlaşma hükümleri doğrultusunda dış pazarlara erişiminin kolaylaştırılması için Türkiye Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulumuz tesis edilmiş bulunmaktadır. Kurul, kamu kurumlarımız ile özel sektörümüz arasında ticaretin kolaylaştırılması konusunda koordinasyon ve işbirliğini sağlayacak ve pozitif ticaretin kolaylaştırılması reformlarını hayata geçirecek bir platform görevi üstlenmiştir.

Bu bağlamda, ülkemiz uluslar arası ticaret altyapısının geliştirilerek rekabet gücümüzün yükseltilmesi, ticaret erbabımıza yönelik daha hızlı ve kaliteli hizmet sağlanması ve ülkemize yönelik doğrudan yabancı yatırımların daha da artırılması adına dış ticaret iş yapılabilirlik pozisyonumuzun gelişmiş ekonomiler seviyesine çıkarılması için Türkiye Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulumuz çalışmalarına, 24 Mart 2017 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen 1. Genel Kurul Toplantısı ile başlanmıştır. Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu Teknik Komitesi 1 inci Toplantısı da 19 Nisan 2017 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilmiştir.

Anılan toplantılar kapsamında ‘’2018-2022 Dönemi Türkiye Ticaretin Kolaylaştırılması Stratejisi ve Eylem Planı’nın hazırlanmasını teminen Ticaretin Kolaylaştırılması Stratejisi ve Eylem Planı Çalışma Grubu kurulmuş ve geçtiğimiz son dört aylık evrede yoğun teknik toplantılar gerçekleştirilmiştir. Akabinde, ‘’Türkiye Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu-Ticaretin Kolaylaştırılması Ulusal Strateji Çalıştayı’’ 2-5 Ekim 2017 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirilmiştir.

Tüm bu süreçte; başta şeffaflık ve öngörülebilirliğin sağlanması olmak üzere kamu ve özel sektör arasında işbirliğinin güçlendirilmesi, teknolojik gelişmelere uyum, reformların sürekliliği ve çözüm odaklı bir çalışma prensibi Türkiye Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulumuz çalışmalarının temel kriterlerini oluşturmuştur. Kurul bu yönüyle, kamu ve özel sektör ortaklığı açısından modern işbirliğinin Türkiye’de öncü yapıtaşlarından da birisi olmuştur.

Geleneksel kamu işleyişine nazaran proaktif bir çalışma ilkesi ile kazan-kazan prensibi doğrultusunda, gerek kamu idarelerimizin ve gerekse de özel sektörümüzün fayda sağlayacağı taraflar arası etkin fikir alış verişi ve şeffaflık odaklı bir işleyişe dayalı olarak, ülkemiz gelecek politikalarını tayin etmeye yönelik bu istişare yaklaşımının, dış ticaret erbabımızın gelişmiş ülkelerdeki mukim rakipleri ile aynı verimlilikte ve benzer şekilde ülkemiz kamu idarelerinde iş süreçlerini yürütebilmelerine olan katkısı dikkate alınarak, ticaretin kolaylaştırılması boyutu ile ülkemizin ulusal çıkarlarının diğer ülkeler nezdinde de optimum düzeyde takibatının ve işleyişin hakim kılınması amacıyla Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) Ticaretin Kolaylaştırılması Faslı müzakerelerine de genişletilmesinin yararlı olacağı öngörülmektedir.

Bu bağlamda, gerek ülkemizin mevcut STA’ları ve gerekse de hali hazırda müzakereleri devam etmekte olan STA’lar kapsamında ticaretin kolaylaştırılması alanındaki bu tür müzakerelerin, eşya akış trafiği ile ilgili olması sebebiyle piyasada doğrudan etkilerinin olabileceği değerlendirilmektedir. Bu nedenle; muhatap ülke/ülke grupları ile ikili ticaretteki eşya dağılımının çıkartılması ve ağırlıklı sektörlerimiz ile STA yapılması öngörülen ülke /ülke grupları pazarında gümrük ve diğer sınır idareleri kontrolleri, belge usul ve edinim süreleri ve esas olarak DTÖ Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması temelinde tarife dışı engeller olarak dış ticaret erbabımızın bu ülkelerde karşılaştıkları sorunların tespit edilmesi ve bu sorunların STA Ticaretin Kolaylaştırılması müzakerelerinde nasıl bertaraf edileceğine dair yöntemlerin belirlenmesini teminen bu müzakereler öncesinde, özel sektörümüz ile istişarelerin gerçekleştirilmesinin ve ülkeler ile ticaretin kolaylaştırılması görüşmelerinin somut işleyiş ve iyileştirme odaklı olarak yürütülmesinin ülkemiz çıkarlarına daha yararlı olacağı ve net katkılar sunacağı mütalaa edilmektedir.

Bu kapsamda, ilk olarak hali hazırda görüşmeleri devam eden ülkemiz ile Norveç, İsviçre, İzlanda ve Liechtenstein’dan müteşekkil Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) arasındaki STA’nın revizyonu çerçevesinde Anlaşmaya eklenmesi öngörülen Ticaretin Kolaylaştırılması Faslı müzakerelerinde, bu vizyon temelinde özel sektörümüz değerlendirmelerine ihtiyaç duyulmaktadır. EFTA ülkelerine yönelik ihracatımız incelendiğinde esas olarak, kıymetli taş ve metaller ile bunlardan mamul eşya; nakil vasıtaları; bitkisel ürünler; mineral maddeler; adi metaller ve adi metallerden eşya; dokumaya elverişli maddeler ve bunlardan mamul eşya; makinalar ve mekanik cihazlar, elektrik malzemeleri ve gıda sanayi müstahzarları sektörlerinin ülkemiz dış ticaretinde önemli yer tuttuğu görülmektedir.

Bu kapsamda, TOBB’a iletilmek üzere, üyelerimizin görüş, öneri ve değerlendirmelerin Odamıza (hande.turker@izto.org.tr) en geç 16.11.2017 tarihine kadar iletilmeleri rica olunur.

Saygılarımızla,